Esthetique Dergisi – Kolajen ve Cilt Sağlığı ile İlgili Yazım

Son birkaç yılda kullanımı giderek yaygınlaşan gıda takviyelerinden olan kolajen nedir? Cilt sağlığımız üzerine nasıl bir yarar sağlar ve doğru ürünü kullanmak için nelere dikkat edilmelidir?

Bu konuyla ilgili tüm merak edilenleri yazımda bulabilirsiniz.

Beslenme ve cilt sağlığı arasındaki ilişki her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Yaşla beraber hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkisi ile cildimizin temel destek proteini olan kolajen miktarında azalma olur. Bunun sonucunda ciltte kırışıklık, kuruluk, elastikiyet kaybı ve sarkmalar görülür. Son birkaç yılda kullanımı giderek yaygınlaşan gıda takviyelerinden olan kolajen nedir, cilt sağlımız üzerine nasıl bir yarar sağlar ve doğru ürünü kullanmak için nelere dikkat edilmelidir bu konuyla ilgili tüm merak edilenleri yazımda bulabilirsiniz.

Kolajen Nedir?

Kolajen, aminoasitlerden oluşan bağ dokusunun temel destek proteinidir. Vücudumuzda özellikle deri, kemik, kas, kıkırdak ve tendonlarda bulunmaktadır. Vücut dokularının bütünlüğünü, cildin elastikiyetini ve sıkılığını sağlar. Vücutta kolajenin 19 farklı tipi tanımlanmıştır. Deride en fazla tip 1 ve tip 3 kolajen bulunur. 20-30’lu yaşlardan itibaren vücut kolajen üretimi her yıl giderek azalmaktadır. Bunun sonucunda ciltte kırışıklık ve elastikiyet kaybı, kalça ve bacaklarda selülit oluşumunda artma gözlenir. Bu nedenle son yıllarda kolajen; sıvı, toz, tablet ve kapsül gibi farklı formlarda takviye şeklinde alınarak cilt sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Ancak güvenli kullanımı için mutlaka öncesinde bir dermatologa danışılmalıdır.

Kolajenin Cilt Sağlığı Üzerine Faydaları Nelerdir?

Kolajen cildin temel destek proteinidir ve yaşla birlikte azalmaya başlar. Yapılan birçok çalışmada kolajen gıda takviyesinin cilt yaşlanmasını yavaşlattığı, derin kırışıklıklarda ve deri kuruluğunda azalma sağladığı ve cilt elastikiyetinde artışa yol açtığı saptanmıştır. Bu çalışmaların birinde 8 hafta boyunca günlük 2.5-5 gram kolajen kullanan kadınların kullanmayanlara göre cilt kuruluğunun azaldığı ve elastikiyetinin arttığı saptanmıştır. Başka bir çalışmada 12 hafta boyunca kolajen kullanan kadınların kullanmayanlara göre cildin neminde artış ve derin kırışıklıklarda düzelme olduğu saptanmıştır. Ayrıca kolajenin bağ dokusunun bütünlüğünü arttırarak akne skarı ve selülitde azalmaya yol açtığına dair kanıtlar bulunmakla birlikte henüz klinik araştırmalar ile desteklenmemiştir.

Ürün Seçimi Konusunda Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kolajen dışarıdan alındığında eğer büyük molekül ağırlıklı ise önce sindirim sistemi tarafından parçalanır ve kana karışır. Sindirim sistemindeki bu engeli aşmak için hidrolize edilmiş küçük molekül ağırlıklı, emilimi kolay formlar geliştirilmiştir. İdeal olanı likit formda alınan ve içerik olarak hidrollize edilmiş kolajen peptit içeren preparatlardır. Ayrıca cildin kolajeninin %70’ini tip 1 ve tip 3 kolajen oluşturur. Bu nedenle cilt sağlığını desteklemek için tip 1 ve 3 kolajen içeren ürünler tercih edilmelidir. Piyasadaki ürünlerin çoğu sıklıkla sığır veya balık kolajeni içerir. Sığır kaynaklı olan ürünler daha fazla tercih edilmektedir. Deniz ürünü alerjisi olanlar balık kolajeni içeren formlardan uzak durmalıdır. Ayrıca kolajenin yanı sıra hyalüronik asit, glutatyon, C vitamini, E vitamini, çinko, biotin, bakır, beta karoten gibi bazı maddeler ile desteklenmiş ürünler etkinliği daha da arttırmaktadır.

Sonuç olarak son dönemin popüler gıda takviyelerinden biri olan kolajen, doğru ve bilinçli bir şekilde kullanıldığında cilt görünümünü iyileştirmektedir. Cilt sağlığının yanı sıra kolajen; kemik kaybını önler, vücut kas kitlesini arttırır, saç ve tırnakların sağlıklı uzamasını sağlar.