Cilt Lekeleri

Cilt Lekeleri

Cilt lekeleri hepimizin korkulu rüyasıdır. Özellikle yüzümüzde daha fazla olmakla birlikte çeşitli nedenler ile farklı tipte lekeler oluşabilmektedir. Cilt lekeleri, deriye rengini veren melanin pigmentinin normalden daha fazla üretilmesi ile oluşur. Leke oluşumunun en önemli tetikleyicisi güneş ışınlarıdır. Bunun dışında; genetik yatkınlık, gebelik dönemi gibi hormonal nedenler, ilaç kullanımı (doğum kontrol hapları gibi) ve deride enflamasyon yaratan hastalıklar leke oluşumunun başlıca nedenleridir.

Leke tipleri melazma (gebelik maskesi), çiller, solar lentigo (yaşlılık lekeleri), doğumsal lekeler ve postinflamatuar hiperpigmentasyon (deride enflamasyon sonucu oluşan lekeler) şeklinde gruplandırılabilir.

Leke problemi olan hasta öncelikle bir dermatolog tarafından muayene edilmelidir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, eşlik eden herhangi bir hastalığının veya ilaç kullanımının varlığı sorgulanır. Lekeli bölge öncelikle gün ışığında muayene edilir. Sonrasında, lekenin derinliğini daha net değerlendirebilmek için wood lambası dediğimiz mavi dalga boyu ultraviyole ışık altında muayene yapılır.

Leke tedavisi lekenin tipi ve derinliğine göre değişkenlik gösterir. Leke tedavisinin ilk basamağı güneşten etkili bir şekilde korunmaktır. Öğlen saatlerinde doğrudan güneş ışınına maruz kalmaktan kaçınılmalı ve güneş koruyucu kremler düzenli olarak kullanılmalıdır. Güneş kremleri dışarı çıkmadan yarım saat önce sürülmeli ve maruziyet devam ediyorsa 2-4 saatte bir yenilenmelidir. Yüzme ve kurulanma sonrasında güneş kremleri tekrar sürülmelidir. Ayrıca güneş gözlüğü ve şapka da kullanılmalıdır.

Leke tedavisinde; leke açıcı kremler, kimyasal peeling, enzimatik peeling, lazerler, leke mezoterapisi etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Leke tedavisini, güneşin zararlı etkilerinin olmadığı kış döneminde yapmak daha uygundur.

Bazı hastalarda etkili tedavi sonrasında lekeler tekrar edebilmektedir. Bu nedenle leke tedavisi tamamlansa dahi güneş ışınlarından etkili bir şekilde korunulmaya devam edilmelidir.