Bebeklerde cilt bakımı nasıl olmalı? Yenidoğan bebeklerde cilt bakımı yapılırken nelere dikkat etmek gerekir? Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilek Eryılmaz, bebeklerde cilt bakımı ve sık görülen cilt sorunları hakkında merak edilenleri yazdı!..
Bebeklerde cilt bakımı nasıl olmalı?
Tüm bebeklerin kusursuz bir cilde sahip olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bir kere daha düşünün derim. Bebeklerin cildinin çok hoş, yumuşacık olduğunu ve harika koktuklarını hayal ederiz. Ancak, gerçekte durum bazen böyle olmayabiliyor. Bebeklerin de ciltlerinde kuruluk, hassasiyet, pul pul dökülmeler ve hatta özellikle yenidoğan döneminde daha fazla olmak üzere garip renklenmeler olabiliyor.
Sevgili anneler, bebeklerin hassas ciltlerinin bakımı ve cilt sorunlarının yönetimi konusunda merak edilenleri bu yazımda bulabilirsiniz.
1. Banyo olayını abartmamak gerekiyor
Evet, siz her gün duş alıyor olabilirsiniz, ama bebeğinizin her gün yıkanma ihtiyacı olmayabilir. Özellikle sonbahar-kış aylarında kendisi de çocuk doktoru olan eşim Dr. Ahmet Eryılmaz haftada iki-üç kez yapılan banyonun bebekler için oldukça yeterli olduğunu belirtmektedir. Sık banyo cildi kurutabilir ve bebeğimizi temiz tutalım derken, cildinin doğal koruyucu tabakasını oluşturan yapıların ciltten uzaklaşmasına yol açabilir. Ancak tabii ki de bez bölgesinin gerek görüldüğü sıklıkta temizlenmesi gerekmektedir.
2. En iyi arkadaşımız nemlendirici kremler
Bebeğinizin cildi kuruluğa eğilimlidir, bu nedenle mümkün olabildiğince nemlendirmelisiniz. Bebeğinizi banyodan çıkardığınızda, nazikçe kuruladıktan sonra bir an önce cildine nemlendirici krem sürmelisiniz. Ayrıca her banyo seansı arasında da birçok kez nemlendirici kullanmalısınız. Nemlendiriciler cilde nem desteği sağlarken aynı zamanda ciltte bulunan nemin buharlaşıp kaybedilmesine engel olmaktadır. Ayrıca bebeğinizin odasındaki havanın çok kuru olduğu durumlarda cildinin kurumasını engellemeye yönelik havayı nemlendirici bir cihazdan da faydalanabilirsiniz.
3. Hassas ciltlere uygun ürünler seçelim
Bebekler bir yaşına gelene kadar, bu yaş grubuna özel olarak geliştirilmiş sabun ve şampuanlar kullanılması en doğru yaklaşımdır. Genel olarak, bu ürünler toksik madde, boya, deodorant, alkol ve bebeğinizin cildine zarar verebilecek diğer herhangi bir kimyasal ajan içermezler. Bebeğinizi banyo yaptırdığınızda, bazı bebek sabunlarının sizin kendi kullandığınız sabunlar kadar köpürmeyeceğini bilmelisiniz. Az köpürmesi daha fazla miktarda ürün kullanmanız gerektiği anlamına gelmemektedir.
4. Bebek pudrasını unutun
Bebeğinizin akciğerlerine soluyabilme ihtimali nedeniyle bebek pudralarından kaçınmayı tercih ediyoruz. Pişikten korunmak için; bebeğinizin poposunu ılık su ve pamuk ile temizlemeli ve mutlaka iyi kurulamalısınız. Ayrıca günümüzde pişik oluşumunu önlemek için bebek cildi ile oldukça uyumlu kremler bulunmaktadır.
5. Güneşe çıkarmakta ölçülü olalım
6 aydan küçük bebeklerde güneş koruyucu kremler önerilmemektedir. Daha doğrusu bu yaştaki bebeklerde henüz herhangi bir çalışma olmadığından, altı aydan küçük bebeklerde güneş koruyucuların kullanımı onaylanmamıştır. Bu nedenle bu yaş grubu bebeklerin direk güneş ışınlarından korunması gerekir. Güneşli havalarda bebekler ağaç veya şemsiye gölgesinde tutulmalıdır. Ayrıca şapka kullanılmasını ve eğer varsa bebek arabasındaki güneş koruyucunun kullanılmasını önermekteyiz.
Bebeğiniz altı aylık olduktan sonra, fiziksel koruyucu içerikli (çinko oksit gibi) güneş koruyucular tercih edilmelidir, çünkü bu tip ürünler bebeğinizin cildini ve gözlerini tahriş etmeyecektir.
6. Kıvrım yerlerini temizleyelim
Kremlerle nemlendirmeye çalışırken, bebeğinizin cildinin ıslak kalmadığından emin olmalısınız. Özellikle döküntüye yatkın ve tahriş olabilme ihtimali yüksek olan tüm cilt kıvrımlarında nem kalabilmekte ve sonrasında kızarıklık ve soyulmaya yol açabilmektedir. Bu nedenle cilt kıvrımları ılık su ile temizlenmeli, iyi kurulamalı ve kremlerle nemlendirmelisiniz. Eğer döküntü ciltten kabarık ve kıpkırmızı bir hal aldıysa bu durum bir mantar enfeksiyonuna işaret ediyor olabilir, bu durumda bir dermatologa veya çocuk doktoruna başvurmalısınız. Ayrıca beslenme sonrası ağız çevresinde kalan gıda artıkları tahrişe yol açabileceğinden, bebeğinizin ağız çevresini her beslenme sonrası silmelisiniz.
7. Bez bölgesindeki kızarıklık ve pişik sorunu
Bugüne kadar bez bölgesinde kızarıklığı hiç olmamış bir bebek ile karşılaşmadım, ne yazık ki sizler de bu durum ile sıklıkla karşılacaksınız. Bez bölgesindeki kızarıklıklar genellikle ciddi bir sorun oluşturmazlar ve birtakım önlemler ile gerilerler. Bez bölgesini kuru tutmak için sık bez değişikliği yapmak, arada bu bölgeyi havalandırmak, bu bölgenin temizliğini ılık su ve pamuk ile yapmak ve her alt değiştirme sonrası pişik kremi veya nemlendirici kremler kullanmak gerekiyor. Burada anahtar öneme sahip olan nokta, sadece bez bölgesindeki kızarıklık ve üzerine mantar eklenmiş pişik arasındaki farkı bilmektir. Sadece kızarıklık ise olay, genellikle kremler ve önlemler ile kaybolmaktadır. Ancak kızarıklığa eşlilik iltihaplı kabarıklıklar var ise bu durum bir mantar enfeksiyonuna işaret ediyor olabilir, bu nedenle bir dermatologa veya çocuk doktoruna başvurmalısınız.
8. Egzama sorunu
Bebeklerde bir diğer sık rastlanılan cilt sorunu da atopik egzamadır. Genetik yatkınlığı olan bebeklerde çevresel tetikleyici faktörler ile ortaya çıkar. Özellikle 3. aydan sonra yanaklarda kuruluk, kızarıklık, kepeklenme, kaşıntı şeklinde başlar ve vücudun diğer bölgelerinde de görülebilir. Çoğu egzama vakaları reçetesiz alınabilen kremlerle tedavi edilebilmektedir. Ancak bu tarz kremlerin işe yaramadığı durumlarda çocuk doktorundan veya bir dermatologtan reçete ile alınan spesifik tedavileri kullanmak gerekebilir. Eğer bebeğinizin egzaması olduğundan şüpheleniyorsanız, öncelikle bebeğinizi bir dermatologa ya da çocuk doktoruna muayene ettirmenizi öneririm.
9. Doğum lekeleri sorunu
Doğum lekeleri oldukça yaygın görülen ve genellikle zararsız bir durumdur. Bazı doğum lekeleri doğuştan itibaren varken bazıları birkaç ay sonra belirginleşir. Bu lekeler kahverengi, beyaz, kırmızı ve mavi-mor renginde olabilir. Bu benlerin değişime uğrayıp uğramadığını anlamak için fotoğraflamak ve yakın takibe almak gerekiyor. Doğum lekeleri eğer pürtüklü, kabarık bir hal alır ya da hızlı büyümeye başlarda bir dermatologa ya da çocuk doktoruna başvurmanızı öneririm. Böylelikle her şeyin yolunda olup olmadığına hekiminiz karar verecektir.
Sonuç olarak, bebekler dünyaya geldikten sonra ciltleri de yeni çevresel koşullara alışmaya çalışıyor ve bu dönemde bazı sorunlar ile karşılaşabiliyoruz. Doğru yaklaşım ve önlemler ile bu cilt sorunlarının üstesinden rahatlıkla gelebiliriz.